Rize
Parçalı az bulutlu
24°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
RİZE
00:00:00
Akşam vaktine kalan
Ara
53 HABER GAZETESİ RİZE Rize’de Çay Fiyatına Tepki Neden Sınırlı Kaldı? Siyasal ve Sosyolojik Bir Okuma

Rize’de Çay Fiyatına Tepki Neden Sınırlı Kaldı? Siyasal ve Sosyolojik Bir Okuma

Her yıl Türkiye’nin çay üretim merkezi Rize’de büyük beklentiyle karşılanan yaş çay alım fiyatı, bu yıl da üreticilerin umduğunu vermedi.

Rize’de kitlesel bir tepki veya sokak protestosu gözlenmedi. Sosyal medyada bireysel serzenişlerin dışında sessizlik hâkim. Peki, Rize halkının bu tepkisizliği nasıl açıklanabilir?

Erdoğan’a Bağlılık, Siyasal Aidiyeti Aşıyor
Rize, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın memleketi olması nedeniyle uzun süredir AK Parti’ye güçlü bir destek veriyor. Bu destek sadece siyasi bir tercihle sınırlı kalmıyor; halk nezdinde bir kimlik ve aidiyet meselesine dönüşmüş durumda.

Rizelilerin önemli bir kısmı Erdoğan’ı “bizden biri” olarak görürken, yaşanan ekonomik sıkıntılar da bu kişisel bağ nedeniyle ikinci plana atılabiliyor. “Reis’e laf yok” anlayışı, eleştiriyi neredeyse bir sadakat testi haline getiriyor. Çay fiyatlarına yönelik eleştiriler, dolaylı yoldan Cumhurbaşkanı'na yönelmiş gibi algılandığı için toplum içinde çoğu zaman ses bulamıyor.

Tek Eksenli Siyaset: Muhalefetsizlik Sessizliği Derinleştiriyor
Rize’de siyasi yaşam neredeyse tamamen AK Parti ekseninde şekilleniyor. Alternatif siyasi partilerin etkisiz kalması, halkın taleplerini iletebileceği farklı bir kanalı ortadan kaldırıyor. Bu durum, demokratik tepkilerin örgütlenmesini zorlaştırıyor.

Buna ek olarak, sivil toplum kuruluşları ve çiftçi kooperatiflerinin zayıf yapısı, üreticilerin kolektif bir şekilde hareket etmesini engelliyor. Özellikle ekonomik olarak devlete bağımlı hale gelen çay üreticileri, destek ve alım garantisi sistemine zarar gelmesinden çekindikleri için yüksek sesle itiraz edemiyor.

Milletvekillerinden Sessizlik: Parti Disiplini mi, Kariyer Hesabı mı?
Çay fiyatı gibi bölge halkını doğrudan ilgilendiren bir konuda Rize milletvekillerinin sessiz kalması ise dikkat çekici. Uzmanlara göre bu sessizlik birkaç faktöre dayanıyor: AK Parti’nin merkeziyetçi yapısı nedeniyle vekillerin bağımsız açıklama yapması zor. Ayrıca, partiyle ters düşmenin siyasi kariyeri riske atabileceği düşüncesi, sessizliği besliyor.

Milletvekillerinin ayrıca halktan büyük bir tepki dalgası gelmemesini, kamuoyu karşısında açıklama yapma gerekliliğini ortadan kaldıran bir unsur olarak gördükleri ifade ediliyor.

Yeni Nesil Çiftçiler Sosyal Medyada Tepkili, Ama Yalnız
Genç kuşak üreticiler sosyal medyada zaman zaman sert tepkiler gösterse de bu bireysel çıkışlar henüz kitlesel bir harekete dönüşebilmiş değil. Bunun temel nedenlerinden biri, Rize’de alternatif gelir kaynaklarının sınırlı oluşu. Çaya dayalı ekonomide kitlesel protestolar, aile bütçesi için doğrudan bir risk anlamına geliyor.

Ayrıca sosyal çevreden dışlanma, “hain” yaftası gibi toplumsal baskılar da insanların seslerini kısmalarına neden oluyor.

Aynı Fiyat Başka Bir İlde Açıklansaydı...
Çay tarımının yapıldığı diğer Karadeniz illerinde benzer fiyat uygulamalarına yönelik tepkiler daha güçlü olabiliyor. Bunun sebepleri arasında Erdoğan’la doğrudan bağ kurulmaması, muhalefetin görece güçlü olması ve sivil toplumun daha örgütlü yapısı öne çıkıyor.

Sonuç: Sessizlik Geçici mi?
Rize’de çay fiyatlarına karşı sınırlı kalan tepki, yalnızca ekonomik değil, aynı zamanda siyasal ve sosyolojik sebeplerle açıklanabilir. Siyasal bağlılık, aidiyet hissi, siyasi alternatiflerin eksikliği ve sosyal baskılar, bu sessizliğin temelini oluşturuyor.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *