Rize Haber meritbet deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler
Rize
Orta şiddetli yağmur
9°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Rize
00:00:00
İkindi vaktine kalan
Ara
Rize Haber, Rize Haberleri, Rizespor, Rizespor Haberleri, Rizede Haber, Karadeniz, 53,rize güncel haber SİYASET Ayşe Ateş'ten Ülkü Ocakları Genel Merkezi'yle ilgili çarpıcı iddialar

Ayşe Ateş'ten Ülkü Ocakları Genel Merkezi'yle ilgili çarpıcı iddialar

Suikast sonucu hayatını kaybeden eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Sinan Ateş'in eşi Ayşe Ateş, Ülkü Ocakları Genel Merkezi'ne tepki gösterdi.

KAYNAK: (HABER MERKEZİ)

Suikast sonucu hayatını kaybeden eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Sinan Ateş'in eşi Ayşe Ateş, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda Ülkü Ocakları Genel Merkezi'ne tepki gösterdi. Ayşe Ateş, şunları kaydetti:

"Korkmadım, kaçmadım, bir köşeye de sinmedim. İlk camı ben kırmadım ki neden korkup kaçayım? Hatta ben hiç cam kırmadım. İlk camı Sinan'ı katledenler kırdı. Peşi sıra kırılan camların sorumlusu da kırılan ilk camı tamir ettirmeyendir. Binadaki son cam kırılana dek de tamir ettirmeye niyeti yok gibi. İlgilenmiyorum. Yani ben buradayım. Onlar oldukları veya yıllardır olduklarını düşündüğümüz mevkii çoktan terk ettiler. Kimileri 'zorunlu hicret' diyor kimileri de 'aslına rücu' Bununla da ilgilenmiyorum.

"YOLUMDAN DÖNMEYECEĞİM"

Babasız bıraktıkları iki kızımın çektiği her bir acının hesabını burunlarından fitil fitil getirmeden yolumdan dönmeyeceğim, kavgamdan vazgeçmeyeceğim. Bir gün adaleti kapılarına götüreceğim. Onlara ilişkin başka hiçbir konuyla ilgilenmiyorum. Biri liseye, diğeri ortaokula geçen kızlarımla daha çok ilgilendiğim bu süreçte birçok hadise meydana geldi. Biraz da bunlardan bahsetmek istiyorum:

Apple'dan gelen belgeler UYAP'a yüklenmedi. Avukatlarımıza verilmedi. Dolaba kilitlendi. Kiralık katil Eray Özyağcı'yı Ülkü Ocakları Genel Başkanı Ahmet Yiğit Yıldırım'ın makam aracıyla İstanbul'a kaçırdıkları gerekçesiyle suçlu bulunan Emre Yüksel ve Tolgahan Demirbaş, -üst perdeden- 'mazlum' ilan edilerek yargıya kafa tutuldu. Türk milletinin aklıyla alay edildi.  Geçtiğimiz aylarda Serdar Öktem hakkında yürütülen bir başka soruşturma hakkında gizlilik kararı alındı ki o dosyada Doğukan Çep'in astronomik rakamlar istediğine, aksi durumda her şeyi anlatacağını söylediğine dair yazışmaların olduğunu Ankara'da bilmeyen yok.  

Doğukan Çep'in mahkeme heyetine üst üste dilekçeler yazarak, Serdar Öktem hakkında anlatacaklarım var, deyip haziranda görülen duruşmada bir kez daha zırvalaması da bu şantaj iddiasını ete kemiğe büründürdü.

"DIŞARIDAKİ İŞBİRLİKÇİLERİNİ BİRBİRİNE DÜŞÜRDÜ"

Umudumu yitirmedim veya yitirmek istemiyorum. Ağır aksak, kör topal da olsa mekanizma işleyecek, adalet yerini bir gün muhakkak bulacak. İnanıyorum.  Elbette bu sırada 'ilahî adalet' dediğim hadiseler de oluyor. Cezaevindekilerin bitmek tükenmek bilmeyen istekleri dışarıdaki işbirlikçilerini birbirine düşürdü. Dışarıdakiler içeridekilere özgürlük hayali sattıkça içeriden dışarıya gelen tek ses: 'Para, para, para' Elbette bununla da bitmedi. Birkaç gün önce bu meseleden ötürü para topladıklarına, vermeyenleri dövdüklerine, dayak yiyenlerin ikisinin yurt dışına kaçtığına dair söylentiler Ankara'da kulaktan kulağa yayıldı.

"ELBET BİR GÜN ADALETİN ELLERİ YAPIŞACAK"

Sinan'ın katli onlar için de bir milat oldu. Düne kadar boynuna tasma geçirip gezdirdikleri itlerin elinde şimdi birer tasma var. Biri efendisinin boynunu bu yana çekiyor, diğeri öte yana. Dedim ya: İlahî adalet. Bugün hâlâ kamuoyunun gözü önünde asker, siyasetçi veya vatandaş ayrımı gözetmeden ölüm tehditleri savurmaya devam eden o şahısların yakasına elbet bir gün adaletin elleri yapışacak.

Birbirlerini satacakları, yurt dışına kaçacakları veya kaçmaya yeltenecekleri, dört duvar arasında eş, ana baba, evlat hasreti çekerek ömür tüketip çürüyecekleri günler muhakkak gelecek. Bir gün, sonsuz ve sınırsız zannettikleri gücün ellerinden kayışını buz gibi soğuk hücreden kapkara bir gökyüzüne açılan küçücük pencereden atmosfere giren bir göktaşının yanmasını izler gibi izleyecekler."